****Tarım sektörü, tarih boyunca insanlığın temel geçim kaynaklarından biri olmuştur. Bu sektörde çalışan bireyler farklı kültürlerde, farklı terimlerle anılmıştır. Ülkemizde, “çiftçi”, “köylü” ve “üretici” gibi kavramlar, tarımla uğraşan insanları tanımlamak için sıkça kullanılır. Ancak bu terimlerin her biri, farklı bağlamlarda ve anlamlarda karşımıza çıkar.
****Köylüler kırsalın sakinleridir. Köylü, köyde veya kırsal alanda yaşayan, genellikle köyde doğup büyümüş ya da uzun süre köy yaşamına uyum sağlamış kişileri ifade eder.
Bu terim, yalnızca tarımla uğraşanları değil, kırsal alanda yaşayan tüm bireyleri kapsar.
Köylü, köy halkının bir parçası olarak toplumsal ve kültürel bir kimliği temsil eder.
Köylü, kırsal yaşamın kültürel ve sosyal dokusunu yansıtan bir terim olarak, tarımın ötesinde bir topluluğu ifade eder.
Köylü kavramı, sosyal bilimler literatüründe, kırsal yaşam, toplumsal yapı ve kalkınma bağlamında ele alınır.
Ülkemizde sayıları azalsa da varlığını sürdürmektedir.
Toprağın işçileri çiftçiler…
Çiftçi, tarımsal üretimle doğrudan uğraşan, geçimini toprağı ekip biçerek sağlayan kişidir. Bu terim, mal sahibi, kiracı, yarıcı veya ortakçı olarak tarımsal faaliyet sürdüren gerçek ve tüzel kişileri kapsar.
Tarım Kanunu’nda yapılan tanımda;
Çiftçi: Mal sahibi, kiracı, yarıcı veya ortakçı olarak devamlı veya en az bir üretim dönemi veya yetiştirme devresi tarımsal üretim yapan gerçek ve tüzel kişileri, ifade eder.
Türkçe’de, “çiftçi” kelimesi, günlük konuşmalarda en yaygın kullanılan terimdir. Genellikle küçük aile işletmeleri ile özdeşleştirilir. Örneğin, “buğday çiftçisi” gibi ifadelerle belirli bir ürünle ilişkilendirilir. Çiftçi terimi, tarımın ekonomik ve mesleki yönünü vurgular ve genellikle küçük aile işletmeleri ile beraber kullanılır.
****Çiftçi tanımında, kaç dönüm ekili araziye sahip olduğu veya yıllık tarımsal ürün satış geliri ne olacağı belli değildir. Resmi istatistiklerde bu konu bazen çok önemlidir.
Ayrıca işletmelerde de bir sınıflama bulunmamaktadır. Böyle bir sınıflama yapılırsa, tarımsal işletmenin Tarım 1.0, 2.0 veya 3.0 olduğu ortaya çıkabilir. Buna göre de bir destekleme politikası geliştirilir.
Acaba her işletmeye aynı tarımsal destekleme verilmesi doğru olabilir mi?
Örneğin Tarım 2.0 olan bir işletme ile Tarım 4.0 olan diğer bir işletmenin tarımsal destekleme ihtiyacı aynı olabilir mi?
****Resmi ve geniş kapsamlı bir terim; Üretici
Üretici, tarım, hayvancılık veya balıkçılık gibi üretim faaliyetleriyle uğraşan kişileri ifade eder.
Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu’n da ise;
Tarım üreticisi: Her türlü bitkisel ve hayvansal ürünler ile avcılık ve yetiştiricilik yoluyla su ürünleri üretimini yaparak, bunları pazara sunan gerçek ve tüzel kişileri, ifade eder.
Tarımsal üretici veya su ürünleri üreticisi gibi daha spesifik kullanımlarıyla, resmi belgelerde, medyada ve resmi raporlarında sıkça yer alır. Üretici terimi, çiftçiye kıyasla daha geniş bir kapsama sahiptir. Yalnızca tarımla sınırlı kalmaz. Ancak, günlük konuşmalarda bu terim nadiren kullanılır. Daha çok kurumsal ve resmi bağlamlarda tercih edilir. Örneğin, haberlerde “tarımsal üreticilerin sorunları” gibi ifadelerle karşılaşılabilir. Üretici, tarımın profesyonel ve ekonomik yönünü vurgulayan bir terimdir.
****Çiftçi ile Üretici Arasındaki Fark Var mı?
Çiftçi ve üretici terimleri, tarımla uğraşan bireyleri tanımlasa da, kullanım bağlamları ve kapsamları farklıdır. Çiftçi, daha çok geleneksel tarım faaliyetlerine odaklanan, toprağı bizzat işleyen bireyleri ifade eder. Genellikle küçük ölçekli aile işletmeleri ile ilişkilendirilir. Üretici ise tarım, hayvancılık ve balıkçılık gibi daha geniş bir üretim yelpazesini kapsar. Resmi veya ticari bağlamlarda kullanılır. Çiftçi terimi, kişisel ve kültürel bir kimliği vurgular. Üretici, ekonomik ve profesyonel bir rolü ifade eder. Örneğin, bir kişi kendine “çiftçi” derken, resmi bir raporda aynı kişi “tarımsal üretici” olarak anılabilir.
Kırsal Kalkınma: İnsan Odaklı Bir Hedef!
Kırsal kalkınma, tarım sektörünün ve kırsal alanların sürdürülebilir gelişimini hedefleyen bir süreçtir. Ancak bu süreç, yalnızca ekonomik büyüme veya altyapı gelişimiyle sınırlı değildir. İnsan odaklı bir yaklaşımla şekillenmelidir. Kırsal kalkınmanın nihai hedefi, kırsalda yaşayan insanların yaşam kalitesini artırmak, ekonomik ve sosyal refahlarını sağlamaktır. Bu bağlamda, köylüler, çiftçiler ve üreticiler, kırsal kalkınmanın temel aktörleridir.
Kırsal kalkınma politikaları, yöre insanını merkeze alarak tasarlanmalıdır. Küçük üreticiler, topraksız köylüler, esnaf ve zanaatkarlar, kadınlar ve gençler gibi farklı grupların ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin:
Küçük üreticiler, tarımsal üretimde önemli bir rol oynar ve desteklenmesi gereken bir gruptur.
Topraksız köylüler, tarım arazisine erişimde zorluk yaşayan bireyler olarak, alternatif gelir kaynaklarına yönlendirilmelidir.
Kadınlar, kırsal alanda aile birliğinin sürdürülmesinde ve tarımsal üretimde büyük bir yük taşır. Onların ekonomik ve sosyal güçlendirilmesi, kırsal kalkınmanın temel taşlarından biridir.
Gençler, istihdam ve göç sorunlarından en çok etkilenen gruptur. Kırsalda istihdam fırsatlarının artırılması, genç nüfusun göç etmesini önleyebilir ve bölgeye dinamizm katabilir.
Kırsal kalkınma projeleri, bu grupların ihtiyaçlarına yönelik kamu destekleri, eylem planları ve girişimler geliştirerek sürdürülebilir bir gelişim sağlamalıdır. İnsan unsuruna odaklanmayan hiçbir plan, program veya proje, istenen başarıyı elde edemez. Bu nedenle, kırsal kalkınma, köylülerin, çiftçilerin ve üreticilerin potansiyelini harekete geçirecek şekilde tasarlanmalıdır.
Kelimelerin Ötesinde Bir Anlam!
Çiftçi, köylü ve üretici terimleri, tarımla uğraşan bireyleri tanımlarken farklı bağlamlarda ve nüanslarla kullanılır. Çiftçi, toprağı işleyen ve geçimini tarımdan sağlayan bireyi; köylü, kırsal yaşamın kültürel ve sosyal dokusunu; üretici ise daha geniş ve resmi bir üretim faaliyetini ifade eder. Ancak bu terimlerin ötesinde, tarımda çalışan bireylerin toplumdaki rolleri ve kırsal kalkınmadaki önemi büyüktür. Kırsal kalkınma, bu bireylerin ihtiyaçlarını ve potansiyellerini merkeze alarak, insan odaklı bir yaklaşımla şekillendirilmelidir. Tarıma bakış açımızı, bu insanları nasıl adlandırdığımız ve onlara nasıl değer verdiğimiz belirler.
Gelecekte tarımla uğraşacak olsaydınız, size ne söylenmesini
isterdiniz?
Bu soru, tarımın ve kırsal yaşamın geleceğini hayal etmemize yardımcı olabilir.
Ülkemizin, “Kırsal Kalkınma Önderlerinden Dr. Ahmet Saltık’ı rahmetle anıyorum. Onunla çalıştığım için mutluyum. Sürdürebilir Kırsal ve Kentsel Kalkınma Derneğine ve orada beraber çalıştığımız arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Büyük bir emekle hazırladığınız kitaptan çok yararlandım. Ne yazık ki Hocamızın bıraktığı yerden ileriye gidemiyoruz. Geriye doğru erozyonun hızıda hergün artıyor.
Bunun en büyük nedeni bilimden ve kaliteli eğitimden uzaklaşmamızdır.
Yine bir bayram geldi.
Herkesin ayrıca “Tarımdan Haber Ailesinin”, “Kurban Bayramını” kutluyor, sağlıklı, mutlu, huzurlu ve barış dolu nice bayramlar diliyorum.
Her tatile çıkarken yine bir ricam olacak. Lütfen trafik kurallarına uyunuz.