CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de yaptığı açıklamada, 60 ilde zirai don olaylarının etkili olduğunu ve özellikle meyve bahçelerinde ciddi rekolte kayıpları yaşandığını belirtti. Elma, üzüm, kayısı, ceviz ve badem başta olmak üzere pek çok ürünün bu yıl meyve vermediğine dikkat çeken Gürer, “Bazı ceviz ağaçlarında yaprak dahi yok. Rekolte kaybı son 50 yılın en yüksek seviyesinde” dedi.
Amasya elmasında iki yıllık kayıp riski
Gürer, Amasya elmasında yaşanan sorunları örnek göstererek, “Misket elması yılda bir defa ürün verir. Bu yıl ürün vermediği için, gelecek yıl da verim alınamayacak. Yani çiftçi iki yıllık kayba uğramış olacak” ifadelerini kullandı.
Kuraklık, buğday rekoltesini de tehdit ediyor
Zirai donun ardından kuraklık tehlikesine de değinen Gürer, Türkiye’nin birçok bölgesinde yeterli yağış alınamadığını, bu nedenle buğdayda rekolte kaybının kaçınılmaz olduğunu belirtti. “Toprak Mahsulleri Ofisi’nin yayımladığı fenolojik verilere göre, kuraklık riski çok yüksek. Bazı bölgelerde dönüm başına 50-100 kilogram buğday alınabileceği öngörülüyor ki bu kabul edilemez bir kayıptır” dedi.
“Çiftçinin borçları ertelensin, faizler silinsin”
Tarımda yaşanan zararın karşılanması için kanun teklifi verdiklerini hatırlatan Gürer, “Kuraklık ve don nedeniyle mağdur olan çiftçilerin borçları en az 3 yıl ertelenmeli ve faizleri silinmelidir. Gelir kaybı yaşayan üreticilere destek kredisi sağlanmalı” dedi.
TARSİM yeniden yapılandırılmalı
Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) uygulamalarını da eleştiren Gürer, “TARSİM üreticiye ortak değil, destekçi olmalı. ‘ÇKS yok, sigortası yok’ diyerek üreticinin zararını yok saymak, üretimi gözden çıkarmaktır” diye konuştu.
TMO çiftçinin malını ederinden almalı
Gürer, kamu kurumlarının çiftçiye destek olma yükümlülüğü olduğunu vurgulayarak, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) buğday alım hedefinin yetersizliğine dikkat çekti:
“2025’te TMO’nun alım planı sadece 2,5 milyon ton. Bu, çiftçinin tüccara mahkûm edilmesi demektir. Çiftçinin elindeki ürün maliyet üzerinden ederine alınmalıdır.”