SADETTİN İNAN / Türkiye’de nişasta bazlı şeker (NBŞ) üretimi ve denetimi, özellikle helal gıda sertifikalarının NBŞ firmalarına verilmesi yeni bir tartışmayı gündeme getirdi. Sağlık açısından dünya genelinde yüksek yoğunluklu tatlandırıcılar olan früktoz şuruplarının tartışmalı bir konuma sahip olmasına rağmen, bu ürünlere helal sertifikası verilmesi sektörde kafa karışıklığına yol açtı.
2018 yılında Türkiye’de NBŞ kotası önce yüzde 10’dan yüzde 5’e, ardından yüzde 2,5’a düşürüldü. Ancak Şeker Kurulu’nun kapatılmasıyla birlikte sektörde etkili bir denetim sistemi devre dışı kaldı. Bu nedenle, firmaların kota sınırlarına uyup uymadığı tam olarak bilinmemekte. Geçen yıl Tarım Bakanlığı’nın, kota sınırını aşan NBŞ firmalarına 595 milyon lira tutarında idari para cezası uygulanırken, bu firmalar kamuoyuyla paylaşılmadı.
Öte yandan, GİMDES’in (Helal Gıda ve Sertifikalama Araştırma Derneği) internet sitesinde, birçok NBŞ firmasının früktoz içeren ürünlerine helal sertifikası verildiği görülüyor. Bu durum, yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların sağlıklı olduğu yönünde bir algı oluştururken, verilen helal sertifikaları da yeni bir tartışmayı gündeme getirdi.
Diğer yandan helal sertifikası verilen firmalar arasında ABD merkezli Cargill ve ADM gibi büyük firmalar şimdilik yer almıyor. Ancak bu firmaların da başvurması durumunda helal sertifikası almaları için önlerinde bir engel görünmüyor. Özellikle Türkiye’de NBŞ kotasının düşürülmesi sonrası sektörde yaşanan denetim boşluğu, tüketiciler için risk oluşturduğu bir dönemde bu firmalara helal sertifikası verilmesi dikkat çekiyor.