Çiftçinin yastık altı serveti yani tarımsal sermayesi 10 yılda yüzde 30 eridi!

Bugünkü yazımızda Türkiye’nin net tarımsal sermaye stoklarını analiz edeceğiz. Yani eldeki (araziler hariç) net sabit varlıklara ait (bir yıldan fazla kullanılan) sabit kıymetli üretim araçlarının amortismanları, tüketim sermayeleri, kullanımdan kaynaklı değer kayıpları düşüldükten sonra geriye kalanların değerinin güncel $ değerleri.

Bir yer de çiftçinin elindeki envanterin piyasa öncesi kazanç/birikim değeri, net değeri.

Yani amiyene tabirle yastık altı değeri.

Cepteki net değer.

Tarım sektörünün sürdürülebilirliği yalnızca üretim miktarına ya da verimliliğe değil, aynı zamanda üretim araçlarının ve altyapının ekonomik değerine de bağlıdır. Bu bağlamda “Net Tarımsal Sermaye Stokları”, ülkelerin elinde bulunan ve bir yıldan fazla süreyle kullanılan sabit üretim araçlarının (traktör, ekipman, bina, hayvan, sulama sistemi gibi) değerinin, amortismanlar ve kayıplar düşüldükten sonra güncel dolar değeriyle ölçümüdür. Bu, tarımın “yastık altı serveti” olarak da yorumlanabilir.

Dünya Genelinde Artış, Türkiye’de Düşüş

FAO verilerine göre, 2013 yılında dünya genelindeki net tarımsal sermaye stokları toplamı 5,578 trilyon dolar iken bu rakam 2023’te %30,7 artışla 7,291 trilyon dolara ulaştı.

Ancak Türkiye için tablo bu küresel yükselişin tam tersini yansıtıyor:

2013’te Türkiye’nin net tarımsal sermaye stoku 127,837 milyar $ idi.

2023’te bu rakam %29,78 azalarak 89,767 milyar $’a geriledi.

Bu düşüş, yalnızca nominal değer olarak değil, küresel ortalamaya kıyasla da dikkat çekici:

Dünya ortalamasına göre Türkiye’nin dolar bazlı net tarımsal varlık kaybı %60,5 seviyesinde.

Bu da şu anlama geliyor: Türkiye’nin 2013 yılında sahip olduğu her 100 dolarlık tarımsal sermaye varlığı, 2023 yılında sadece 70 dolara düşmüş durumda.

Yükselenler: Çin, Hindistan, Endonezya

2023 yılında net tarımsal sermaye stoklarında en yüksek değere sahip ilk üç ülke sırasıyla Çin (1,866 trilyon $), ABD (941,6 milyar $) ve Hindistan (796 milyar $) oldu.

Çin, 10 yılda %75,6 artışla zirvede.

Hindistan ve Endonezya gibi gelişmekte olan ülkeler ciddi artışlar yaşadı.

Endonezya ve Nijerya, sıralamada üçer basamak yükselerek dikkat çekti.

Avrupa’dan Örnek: İtalya ve Japonya’nın Düşüşü

Türkiye gibi düşüş yaşayan başka ülkeler de var:

Japonya %38,5

İtalya %18,5 değer kaybı yaşadı.

Burada şöyle bir tartışama olabilir:

Ülkeler yatırım yapma ihtiyacı sınırlarına gelmiş, yatırım araçları daha ucuz teknolojiler ile değişmiş, tarımsal faaliyetler şekil, biçim, tür değiştirmiş, o yüzden net sermaye stokları düşmüş olabilir.

Ben bunlardan ikincisi dışındakileri biz hariç değerli bulmuyorum. Ülkelerin içinde bulundukları durumlarına göre değişik yorum yapma imkanımız var.

Örneğin; İtalya 10 yıllık süre içerisinde 2023 yılı için Brüt Sabit Sermaye Oluşumu açısından %62,2’lik büyük bir gelişme rakamı yakalamış idi. Oysa buradaki Net Sermaye Stokunda önemli bir düşüş var. Bunun anlamı, 2023 yılında ciddi anlamda, envanter eklemesi olmuş olsa da mevcut envanterden kayıpların da olması nedeniyle, bu eklemeler dahi, mevcut envanterin 2013 seviyesine gelmesini sağlayamamış. Bana göre, İtalya özellikle sabit sermaye araçlarında son yıllarda bir yenileme, yenilenme, yeni modellemeler üzerinden daha teknolojik ve uygun üretim araçları ile eski-yaşlı klasik araç ve yapıları değiştirme noktasında böyle bir ikileme düşmüştür diyebiliriz.

Türkiye’nin Gerileyişinin Anlamı Ne?

Türkiye’nin net sabit tarımsal sermaye stoklarının düşüşü, yapısal bir sorunun göstergesi.

Bu düşüş;

Tarım araç ve altyapılarında yatırım eksikliğine,

Amortisman ve kayıpların telafi edilememesine,

Krediye ulaşım zorluğuna,

Çiftçinin sektörden çekilmesine işaret ediyor.

Teknolojik dönüşümle açıklanamayacak bu kayıp, Türkiye’nin tarımsal altyapısında ciddi bir erimenin yaşandığını ortaya koyuyor.

Sonuç:

Tarım sadece tarlada değil, envanterde de güçlenmeli. Dünya ülkeleri yatırımla net tarımsal sermayelerini artırırken Türkiye’nin bu alandaki düşüşü, gelecekteki üretim kapasitesini ve gıda güvenliğini tehdit eden yapısal bir probleme dönüşmüş durumda. Bu durum sadece çiftçinin değil, ülkenin gıda ve ekonomi politikalarının geleceği açısından da kritik bir sinyaldir.

Ayrıca Kontrol Et

Hayvancılıkta yeni dönem: Yabancı çobanlara çalışma izni başladı

Türkiye’de hayvancılık sektöründe yaşanan iş gücü açığına çözüm arayışları kapsamında dikkat çeken bir adım atıldı. …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir