Arıların ve arıcıların çığlığı: Kim duyuyor?

****Arılar, sadece bal üreten canlılar değil, ekosistemlerin ve tarımsal üretimin temel taşlarıdır. Sofralarımıza gelen her üç gıdadan biri, arılar ve diğer polinatörler sayesinde varlığını sürdürebilmektedir. Ancak, iklim değişikliği, kuraklık, don olayları ve orman yangınları gibi çevresel felaketler, arıcılık sektörünü derinden etkilemektedir. Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ziya Şahin’in her platformda dile getirdiği gibi, arıcıların sorunları acil çözüm beklemektedir. Peki, bu çığlığı kim duyuyor?

****Arıcılık ve Polinatörlerin Önemi

Arılar ve diğer polinatörler (kuşlar, kelebekler, yarasalar), bitkilerin üremesini sağlayarak tarımsal üretimin %75’inden fazlasını destekler. Bu, meyve, sebze, kuruyemiş ve tohum gibi temel gıdaların üretimini doğrudan etkiler. Polinatörler, gıda kalitesini ve çeşitliliğini artırırken, ekosistem sağlığının da göstergesidir. Toprak verimliliği, zararlı kontrolü, su ve hava düzenlemesi gibi kritik ekosistem hizmetleri, polinatörlerin varlığına bağlıdır. Ancak habitat kaybı, sürdürülemez tarım uygulamaları, kirlilik ve iklim değişikliği, bu canlıları tehdit etmektedir. Polinatör popülasyonlarının azalması, gıda güvenliğini riske atarak kırsal topluluklarda ekonomik ve sosyal sorunlara yol açmaktadır.

****Orman Yangınlarının Arıcılığa Etkisi

Türkiye, dünya çam balı üretiminin %95’ini karşılamakta olup, bu üretimin %40’ı Antalya, Muğla, Balıkesir, Denizli, İzmir, Çanakkale ve Edirne’deki basralı kızılçam ormanlarından elde edilmektedir. Ancak son yıllarda artan orman yangınları, bu bölgelerdeki arıcıları büyük bir mağduriyetle karşı karşıya bırakmıştır. Geçtiğimiz hafta yapılan tespitlere göre, yaklaşık 2.000 kovan yanmış ve 10-12 ilimizdeki arıcılar bu felaketten doğrudan etkilenmiştir. Ormanlarda üretilen balın %70’inin çam ve kestane balından geldiği düşünüldüğünde, bu yangınlar 2025 yılı bal üretiminde ciddi bir düşüşe neden olacaktır. Dahası, bitki florasının yok olması, önümüzdeki yıllarda bu bölgelerden bal elde etmeyi neredeyse imkânsız hale getirebilir. Bu durum, Türkiye’nin bal ihracatını da olumsuz etkileyecektir.

****İklim Krizi ve Arı Konaklama Kısıtlamaları

İklim krizi, arıcıların doğal alanlardan verimli şekilde faydalanmasını zorlaştırmaktadır. Özellikle çam balı üretiminin yoğun olduğu Temmuz-Ekim döneminde, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nün 15 Ağustos 2025 tarihine kadar çam ormanlarında arı konaklamasını yasaklama kararı, sektörü üretim kayıplarıyla karşı karşıya bırakmıştır. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği’nin girişimleri sonucu bu tarih 15 Temmuz’a çekilmiş, ancak milli parklardaki konaklama kısıtlamaları gibi sorunlar devam etmektedir. Bu tür yasaklar, arıcılığın sürdürülebilirliğini tehdit eden önemli engellerdir.

****Çözüm Önerileri

Arıcıların ve polinatörlerin korunması için bütüncül bir yaklaşım şarttır. Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği ve diğer paydaşlar, sahada ortak çalışmalar yürütmelidir. Acil alınması gereken önlemler şunlardır:

**Hızlı İyileştirme Çalışmaları: Yanan orman alanlarında “Bal Ormanları” kurulmalı, bitki florasının yeniden canlandırılması için çalışmalar hızlandırılmalıdır.

**Arıcıların Taleplerine Destek: Yanan kovanların zararları derhal karşılanmalı, arıcıların kovan ve ekipman ihtiyaçları hızla temin edilmelidir.

**Konaklama Kısıtlamalarının Gözden Geçirilmesi: Arı konaklama yasakları, üretimi aksatmayacak şekilde düzenlenmelidir.

**Doğa Dostu Tarım Uygulamaları: Agroekoloji, ara ekim, tarımsal ormancılık ve entegre zararlı yönetimi gibi uygulamalar yaygınlaştırılmalıdır.

**Farkındalık ve Eğitim: Polinatörlerin ekosistemdeki kritik rolü hakkında toplum bilinçlendirilmeli, üniversiteler ve bilim insanları sürece dahil edilmelidir.

****Sonuç olarak arılar, sadece arıcıların değil, hepimizin yaşam kaynağıdır.

Yanan ormanlar, yalnızca ağaçlar değil, vatanımızın bir parçasıdır.

Orman yangınları, iklim değişikliği ve diğer çevresel sorunlar, arıcılık sektörünü tehdit ederken, bu sorunlara karşı tüm paydaşların birlikte hareket etmesi gerekmektedir.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile sahada hızlı ve etkili çözümler üretilmelidir.

Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği’nin sesine kulak vererek, arıların ve arıcıların çığlığını duymalıyız.

Unutmayalım: Polinatörleri korumak, gezegenimizi ve geleceğimizi korumaktır.

Arıcılığın ekosistemdeki kritik rolünü ve sektörün karşılaştığı sorunları bilimsel ve bütüncül bir yaklaşımla ele alalım.

Sürdürülebilir tarım ve çevre sağlığı için hepimize görev düşmektedir.

Ayrıca Kontrol Et

TMO’nun ithalat kararı sonrası arpa fiyatı ne kadar oldu?

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) açıkladığı 225 bin tonluk arpa ithalat kararı, iç piyasada sert bir …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir