Türkiye’nin dört bir yanındaki üretici ortaklar, Tarım Kredi Kooperatiflerinin son yıllarda “kredi var ama yok” noktasına geldiğini söylüyor. 2020’de kefil ve imza karşılığı 25 bin TL kredi alabilen çiftçiler, bugün aradan geçen beş yılda yüzde 850’ye varan buğday enflasyonuna rağmen aynı kolaylıkla kredi kullanamıyor. Üstelik artık sadece kefil değil, araç rehni ve taşınmaz ipoteği gibi ağır teminatlar da istenmesine rağmen kredi tutarları 200 bin TL’yi bile bulmuyor.
Enflasyon uçtu, kredi yerinde saydı
TMO verilerine göre 2020’de kg fiyatı 1,65 TL olan buğday, 2025’te 13,5 TL’ye yükseldi. Bu artış yüzde 800’ün üzerinde. Yani 2020’de alınan 25 bin TL’lik bir kredi, reel olarak bugün yaklaşık 200 bin TL’ye denk geliyor. Ancak çiftçinin kooperatiflerden alabildiği kredi miktarı aynı oranda artmadı; hatta teminatlar ağırlaştı, kredi kullanımı azaldı.
Kefalet sistemi gitti, dosya ve teminat yükü geldi
Çiftçiler, Tarım Kredi Kooperatiflerinin kredi politikasındaki değişikliklerden şikayetçi. Birlik modeliyle birlikte ‘riskten kaçınma’ ve ‘teminat güvenliği’ politikalarının öne çıktığını, kefalet sisteminin fiilen kaldırıldığını, taşıt ve taşınmaz değerlerinin reel fiyatlarının altında gösterildiğini söylüyorlar. Bu da kredinin tespitini düşürüyor.
Bir başka eleştiri de, kooperatiflerin kredi hesaplamasında kullandığı tarımsal ürün değerlerinin piyasanın çok altında olması. Örneğin üreticide 12,5 liraya alınan buğday, kredi hesaplamasında 6 liradan gösteriliyor; koyunun değeri 6 bin liraya düşürülüyor. Böylece çiftçi, hak ettiği kredi limitine bile ulaşamıyor.
Kuraklık ve enflasyon birleşince tablo ağırlaştı
İklim değişikliği nedeniyle artan kuraklık, düşen verim ve yükselen girdi maliyetleri çiftçinin krediye olan ihtiyacını artırıyor. Ancak krediye ulaşamayan üretici “Bir yandan kuraklık, bir yandan bürokrasi boğuyor” diye tepki gösteriyor.
Çiftçi Tarım Kredi’den 250 bin TL kredi alamazken Şekerbank’tan 4 milyon kredi alabiliyor!
Bir çiftçi, kooperatiften 250 bin TL kredi alamazken, Şekerbank’tan 4 milyon TL kredi ve yanında 4 ay faizsiz tarımsal kart alabildiğini anlatıyor. Ancak köyündeki kooperatiften bu kartla yem ve gübre almak isterken yüzde 7 komisyon kesintisiyle de karşılaşıyor.
Hazine indirimi 3 yıldır güncellenmedi
Çiftçiler ayrıca Tarım Kredi’den kullanılan kredilerin ilk 300 bin TL’sine uygulanan hazine indiriminin 3 yıldır artırılmadığını hatırlatıyor. Enflasyon yüzde 100’leri aşarken, çiftçiye tanınan indirim yerinde sayıyor. Çiftçi, “Genel Müdür neden bu konuda bir adım atmıyor?” diye soruyor.
Sistem bankalaştı, sosyal yön kayboldu
Tarım ekonomistlerine göre kooperatif kredileri sosyal dayanışma ve üretimi sürdürme amaçlıydı. Bugünse tamamen banka mantığıyla ‘teminat güvenliği’ ön plana çıkarıldı. Uzmanlar; kredi limitlerinin enflasyona göre güncellenmesi, kefalet sisteminin geri getirilmesi, taşıt ve taşınmaz değerlerinin gerçek fiyatlarla tespit edilmesi ve kredi değerlendirmelerinin hızlandırılması gerektiğini söylüyor.
Türkiye’de tarımın bel kemiği olan çiftçi, kuraklıkla ve girdi maliyetleriyle zaten savaşıyor. Bir de Tarım Kredi Kooperatiflerinin ağır teminat ve düşük limit politikası, çiftçiyi üretimden koparıyor.